TFI TAB Gıda Yatırımları ve grup şirketleri, sürdürülebilirlik odağını güçlendirmek ve Türkiye’nin bu alandaki öncelikli konularını ortak akılla belirlemek amacıyla Arbor Impact iş birliğiyle “Masada Bugün ve Gelecek Var” Paydaş Etkileşimli Sürdürülebilirlik Çalıştayını gerçekleştirdi.
TFI TAB Gıda Yatırımları, Türkiye’nin sürdürülebilirlik gündemine yön vermek ve sektörler arası iş birliklerini güçlendirmek amacıyla “Masada Bugün ve Gelecek Var” Paydaş Etkileşimli Sürdürülebilirlik Çalıştayını gerçekleştirdi. Akademi, özel sektör ve sivil toplumdan geniş bir katılımla düzenlenen çalıştay, sürdürülebilirlik alanında ortak akıl üretmeyi, geleceğin önceliklerini netleştirmeyi ve gıda ekosisteminde dönüşümü hızlandırmayı hedefledi.
Etkinlik, TFI TAB Gıda Yatırımları Sürdürülebilirlik Direktörü Tülay Özel’in, TFI TAB Gıda Yatırımları ve Grup Şirketleri’nin sürdürülebilirlik vizyonunu ortaya koyan ve geleceğe yönelik taahhüdünü vurgulayan açılış konuşmasıyla başladı. Çalıştayın “Gıda Perakendesinde Bugün ve Gelecek” oturumunda TAB Gıda Co-CEO’su Özgür Çetinkaya ve Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı (GPD) Alp Önder Özpamukçu sektörün dönüşüm dinamiklerini, bugününü ve yarınını değerlendirdi.
Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı (GPD) Alp Önder Özpamukçu, Türkiye’nin sürdürülebilir bir gıda sistemine duyduğu ihtiyaca dikkat çekerek şunları söyledi: “Tarım ve hayvancılık güçlenmeden gıda arz güvenliğini sağlayamayız; gıda arz güvenliği sağlanmadan fiyat istikrarından söz edemeyiz; fiyat istikrarı olmadan da tüketici refahını koruyamayız. Bu noktada, tarım ve hayvancılık alanında kanunumuzda yeri olan desteklerin tam olarak uygulanması son derece önemli. Diğer yandan, tarladan başlayıp sofraya kadar uzanan; şeffaf, denetlenebilir ve izlenebilir bir yapının, günümüzün teknolojik altyapısı kullanılarak tesis edilmesi mümkün. Bu sayede verimlilik alanlarını iyileştirerek, gıdada yıllık 43 milyar doları bulan israfın yalnızca 20 milyar dolarını dahi geri kazanabilirsek; uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli gıdaya erişim konusunda hem ülkemiz, hem tüketicimiz hem de sektörümüz için çok önemli bir sürdürülebilirlik adımı atmış oluruz.”
“Gıda sektörünün geleceği; sürdürülebilir üretim, yenilikçi iş modelleri ve tüm paydaşlarla kurulan güçlü iş birlikleriyle şekillenecek”
TAB Gıda Co-CEO’su Özgür Çetinkaya, gıda perakendesinin değişen beklentilere hızla uyum sağladığını belirterek şunları söyledi: “Şirket olarak, sürdürülebilirliği stratejik önceliklerimizin tam merkezine alıyoruz. Bu anlayışla hareket ederek, yalnızca müşterilerimize lezzetli ve güvenilir ürünler sunmakla kalmıyor; aynı zamanda çevresel ayak izimizi azaltmak, gıda güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak, çalışanlarımızın gelişimini desteklemek ve topluma değer katmak için kararlılıkla çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejilerimizi, SKA odaklı küresel iyi uygulamalardan ilham alarak şekillendiriyor; ‘Gıda’, ‘Gezegen’ ve ‘İnsan’ alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla çevresel, sosyal ve yönetişim bazlı önceliklerimizi sistematik bir yaklaşımla belirliyoruz. Bu yolculukta paydaşlarımızı aktif şekilde sürece dahil ederek etki alanımızı her geçen gün daha da büyütüyoruz” dedi.
Çetinkaya, “Kaynak verimliliğinden tedarik zinciri dönüşümüne, sürdürülebilir tarım uygulamalarından atık yönetimine kadar uzanan kapsamlı bir dönüşüm yürütüyoruz. Gıda sektörünün geleceği; sürdürülebilir üretim, yenilikçi iş modelleri ve tüm paydaşlarla kurulacak güçlü iş birlikleriyle şekillenecek. Gıda perakendesinde sürdürülebilirlik artık bir tercih değil hem gezegenimiz hem toplumumuz hem de sektörümüz için bir zorunluluk. Üreticiden perakendeciye, tüketiciden politika yapıcılara kadar tüm tarafların aynı masada buluştuğu bu çalıştay, ortak geleceğimizi sorumlulukla şekillendirmek adına son derece değerli bir adım oldu. Sürdürülebilir bir gıda tedarik zincirinin ancak kolektif sorumluluk, veri odaklı yaklaşım ve uzun vadeli iş birlikleriyle mümkün olduğuna inanıyoruz” dedi.
Türkiye’nin sürdürülebilirlik öncelikleri Ortak Akıl Diyaloğu’nda ele alındı
Çalıştayın “Ortak Akıl Diyaloğu” bölümünde katılımcılar; sürdürülebilir tarım ve üretim, gıda güvenliği ve gıda trendleri, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme, döngüsel ekonomi ve atık yönetimi, iklim ve kaynak yönetimi, gıda tedarik zincirinde dönüşüm gibi Türkiye için kritik önem taşıyan başlıkları masaya yatırdı. Bu bölümde üretilen içgörüler, sürdürülebilirlik alanında güçlü bir vizyonun ortak akılla şekillenmesine olanak sağladı.
Değer odaklı iş modelleri ilham veren bir oturumla tartışıldı
Çalıştayın bir diğer oturumu ise şirketlerin sürdürülebilir dönüşümü iş modellerine nasıl entegre edebileceğine odaklandı. Değer oluşturma kültürü, yenilikçi yaklaşımlar ve ekonomik dönüşümün gereklilikleri üzerine yürütülen tartışmalar; katılımcılara sürdürülebilirliğin iş dünyası için nasıl bir kaldıraç görevi gördüğüne ilişkin kapsamlı bir perspektif sundu. Bu bölüm, şirketlerin geleceğe yönelik stratejilerini oluştururken dikkate almaları gereken dönüşüm alanlarını öne çıkardı.
Çalıştay, “Sosyokratik Diyalog ve Stratejik Değerlendirme” bölümüyle derinleştirildi ve gün boyunca ortaya çıkan ortak öğrenimlerin değerlendirildiği kapsamlı bir kapanışla sona erdi.
