Sancaktepe Özel Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Çakmakçı, toplumda oldukça sık görülen hemoroit (basur) hastalığı hakkında önemli bilgiler vererek, erken tanının ve doğru tedavi yöntemlerinin önemine dikkat çekti.
Hemoroit Nedir?
Op. Dr. Mustafa Çakmakçı, hemoroittin makat bölgesinde yer alan damarların şişip sarkmasıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Hemoroit, makat ve kalın bağırsağın son kısmında yer alan damar paketlerinin genişlemesi ve sarkması sonucu oluşur. Halk arasında ‘basur’ olarak bilinen bu rahatsızlık, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Özellikle uzun süre kabızlık yaşayan, hareketsiz yaşam süren veya masa başında çalışan kişilerde daha sık görülür.”
Hangi Şikayetlerle Ortaya Çıkıyor?
Dr. Çakmakçı, hastaların genellikle kanama, ağrı ve şişlik şikayetleriyle başvurduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
“Hastalarımız çoğunlukla tuvalet sonrası kanama, makat bölgesinde ağrı, kaşıntı, ıslaklık, kızarıklık ve şişlik gibi belirtilerle geliyor. Bu şikayetler genellikle ilerleyen evrelerde artıyor ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Hemoroit sadece fiziksel rahatsızlık değil, aynı zamanda sosyal yaşamı da kısıtlayan bir durum haline gelebiliyor.”
Hemoroit Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Op. Dr. Çakmakçı, tedavide öncelikle yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önem taşıdığını vurguladı:
“Tedavide ilk aşama, hastalığın ilerlemesini önlemektir. Bu nedenle hastaların kabız kalmaması, bol su içmesi, lifli gıdalarla beslenmesi, acılı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durması ve uzun süre oturmaması gerekir. Ayrıca aşırı alkol tüketimi hemoroidi tetikleyen önemli faktörlerden biridir.”
Hekim kontrolünde kabızlığı önleyici ilaçlar veya sıvı gıdalarla desteklenen diyetler uygulanabileceğini belirten Dr. Çakmakçı, şikayetleri hafif olan hastalarda genellikle ilaç tedavisi ve ağrı kesici fitillerle iyileşme sağlandığını söyledi.
İleri Evrelerde Cerrahi Müdahale Gerekebiliyor
Hastalığın ilerlemesi durumunda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olduğunu belirten Çakmakçı, şu ifadeleri kullandı:
“2., 3. ve 4. evre hemoroitlerde, iç hemoroitlerin makatın dışına çıktığı durumlarda cerrahi tedaviye başvuruyoruz. Dış hemoroitlerde lazer yöntemiyle tedavi uygularken, iç hemoroitlerde kızılötesi ışınlarla damar paketinin beslenmesini sağlayan atardamarları yakarak, damarsal paketin sönmesini sağlıyoruz.”
Bazı dış hemoroitlerde kan pıhtısı (tromboz) oluşabildiğini ve bu durumda lokal anestezi altında küçük bir cerrahi işlem yapıldığını belirten uzman,
“Trombozlu hemoroitlerde kan dolaşımı azalır, bu da ciddi ağrılara yol açar. Bu durumda ‘trombozektomi’ dediğimiz cerrahi yöntemle pıhtı temizlenir ve hastanın rahatlaması sağlanır.” dedi.
“Beslenme Alışkanlıklarınıza Dikkat Edin”
Son olarak hemoroit hastalarının yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarına özen göstermesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Mustafa Çakmakçı,
“Hemoroit tekrarlama riski olan bir hastalıktır. Bu nedenle tedavi sonrası dönemde diyetinize, tuvalet alışkanlıklarınıza ve yaşam düzeninize dikkat etmeniz çok önemlidir. Lifli beslenmek, bol sıvı tüketmek ve hareketli bir yaşam sürmek hastalığın tekrarını büyük ölçüde önler.” ifadelerini kullandı.
