Yalova’da daha önce teknik inceleme gerçekleştiren öğretim görevlileri tarafından “Anıt Ağaçlarla Uyumlu Kentler” söyleşisi gerçekleştirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Turna tarafından gerçekleşen söyleşi, Yürüyen Köşk’ün bahçesinde yapıldı. Söyleşi öncesi açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İbrahim Turna, Yalova’da teknik inceleme yaptıklarını hatırlatarak, anıt ağaçların belirli özellikleriyle diğerlerinden ayrıldığını ifade etti. Mistik, folklorik özellikler, çapı, yaşı, boyu, devasa güzelliği, endemik tür olması gibi birtakım özellikleriyle birbirinden ayrılan bu ağaçların sürdürülebilirliğinin esas olması gerektiğini söyleyen Turna, bunun için de koruma ve bakım çalışmalarının önem arz ettiğini kaydetti. Yalova’daki en önemli değerlerden olan ve dalının kesilmemesi için Atatürk’ün raylar üzerinde köşkü yürütmesine sebep olan çınar ağacının önemine değinen Turna, “Hastalıklarla mücadelenin yanı sıra çok çeşitli budama yöntemleri var. Çınarlar Osmanlı ile anılan, tarihimizde önemli yeri olan ağaçlar ama birçok hastalığa da maruz kalabiliyor. Dolayısıyla hassas türlerimizin başında geliyor. Riski fazla olan ama dayanıklı, uzun ömürlü bir ağaçtır. Bu özelliğini bilerek bununla uğraşmamız gerekiyor. Her bitkinin kendine ait biyolojik özellikleri farklı, yetişme ortamı, istekleri farklı. Bunları iyi analiz ederseniz buna göre de bunların bakımını, korumasını yaparsanız onlardan hedeflediğiniz amaca ulaşırsınız” diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Hakyemez ise, anıt ağaçların 100 yaşının üzerinde olduğuna vurgu yaparak, “Yaşı ilerlemiş anıt ağaçlar şehrin içerisinde birçok olumsuz faktörle karşı karşıya. Yapısal çalışmalar, altyapı çalışmaları, inşa işlemleri, ortamın kirli havası, besin yetersizliği, su ile ilgili sorunlar, hepsi direkt sağlığı ilgilendiren konular. Aynen bizde olduğu gibi ağaçların, bitkilerin de bir savunma sistemi var. Ne kadar güçlü olursa, istediği yerde iyi bakılırsa hastalıklara karşı sağlıklı olma noktasında daha güçlü olacaktır. Bizim zaten buradaki çalışmalarımızın ana hedefi de o. Şimdi bu raporda ortaya koyduğum konuları biraz daha toplumla paylaşmak, o desteği de almak zorundayız” dedi.
Ardından Yürüyen Köşk bahçesinde söyleşi gerçekleştirildi.
